Medine’de hicretin 2. yılında indirilmiş olması muhtemel olan, 75 âyetten oluşan, adını 1. âyette yer alan ve “ganimetler” anlamındaki الْاَنْفَال el-enfâl kelimesinden alan Enfâl sûresi, inişe göre 95, resmî sıralamada ise 8. sûredir.
Enfâl sûresi, resmi sıralama bakımından öncesinde yer alan A‘râf sûresiyle yakın konu irtibatına sahiptir. Buna göre her iki sûrede de “şeytanın insanları saptırması” (A‘râf 16-17; Enfâl 48), “takvânın sahiplerine kazandırdığı çeşitli değerler” (A‘râf 201; Enfâl 29), “Yüce Allah’ın müminlerin dostu oluşu” (A‘râf 196; Enfâl 40), “barış şartlarında affın ve barışın tercih edilmesi gerektiği” (A‘râf 199; Enfâl 61), “vahyin sesine kulak verme zorunluluğu” (A‘râf 204; Enfâl 1-2) gibi ortak konular ele alınmaktadır.
Enfâl sûresi, savaş ganimetlerinin nasıl değerlendirimesi gerektiğiyle başlamakta, gerçek müminlerin çeşitli özellikleri ele alınmakta, sonrasında Bedir Savaşı’na çıkmak istememeyle ilgili tereddütlere yer verilmekte, Yüce Allah’ın bâtılı hak ile iptal ettirmek isteği dile getirilmektedir.
9. âyetten itibaren, Bedir Savaşı’nda müminlerin Yüce Allah’tan yardım istekleri, kendilerine 1000 melekle yardım edilmesi, savaş öncesinde yaşanan çeşitli durumlar ele alınmakta, kâfirlerle karşılaşıldığında kaçmamak gerektiği, aksi takdirde Allah’ın gazabının geleceği bildirilmektedir.
17. âyetten itibaren, Yüce Allah’ın müminlere yardımı, Allah’a ve Rasûl’e itaatin gerekliliği, Allah’ın davetine icabetin önemi, genel bir fitneden kaçınılması, ihanete yaklaşılmaması, takvâya erişilirse bunun muhataplara ne türden getiriler sağlayacağı gibi konular ele alınmaktadır.
30. âyetten itibaren, kâfirlerin Hz. Peygamber’e yönelik tuzak girişimleri, kâfirlerin alaycılıkları, ibadet sanılarının ne kadar saçma olduğu, inkâr uğrundaki harcamalarının kendilerine hasret olarak geri döneceği, Yüce Allah’ın kötüleri iyilerden ayıracağı, Allah yolunda savaşın gerekliliği ve Allah’ın müminlerin dostu olduğu bilgilerine yer verilmektedir.
41. âyetten itibaren, ganimetlerin dağıtımı, savaşta tarafların pozisyonları, inkârcılara karşı dayanıklılık gösterilmesi, birlikte hareket edip ayrılıktan kaçınılması, şeytanın insanları nasıl aldattığı, inkârcıların ölümleri esnasında yaşadıkları korkunç azap hali, canlıların en şerlisinin kâfirler oluşu, düşmana karşı güç hazırlamak gerektiği, barış zamanı barıştan yana olunması gerektiği gibi konular ele alınmaktadır.
62. âyetten itibaren, kâfirlerin müminleri aldatma girişimleri, Yüce Allah’ın müminlerin kalplerini birbirine ısındırması, zamanı geldiğinde savaşın teşvik edilmesi, yetenekli ve donanımlı olanların kendilerinden fazla sayıdakileri yenebileceği, savaşta esir alınmaması gerekliliği ve ganimetlerden yararlanmaları gibi konulara yer verilmektedir.
70. âyetten itibaren, esirlere yönelik neler yapılması gerektiği, hıyanet edenlerin aslında Yüce Allah’a hıyanet içerisine girmiş oldukları beyan edilmekte, sonrasında iman edip hicret edenlerin ve mallarıyla canlarıyla mücadele edenlerin çeşitli posizyonları ele alınmakta, kâfirlerin birbirinin dostu oluşuna dair bilgilerle müminlerin birbirlerine yakınlığına dikkat çekilmektedir.