‘Alak sûresi, Kur’ân’ın ilk indirilen âyetlerinin de içinde bulunduğu kabul edilen bir sûredir. Adını ikinci âyetindeki “embriyo” veya “ilgi, sevgi” anlamındaki عَلَق ‘alak kelimesinden almıştır. 19 âyetten oluşmuştur. İnişte 2, resmî sıralamada ise 96. sûredir.
‘Alak sûresi, resmî sıralamada öncesindeki Tîn sûresiyle yakın anlam ilişkisine sahiptir. Buna göre, Tîn sûresinde “insanın en güzel şekilde yaratılışı” ile ‘Alak suresinde insanın ‘alaktan yaratılışı ele alınmaktadır. Ayrıca Tîn sûresinde esfele sâfilîn denen “aşağıların en aşağısı”na indirilen insan ve sâlih amel sahibi müminlerin zikredilmesi ile ‘Alak sûresinde sözü edilen “ibadet eden kul ve ona engel olan tip” arasında bir anlam ilişkisi vardır. Bu arada, Tîn sûresinin sonunda yer alan “mahşer” vurgusu ile “Allah’ın en güçlü ve sağlam hüküm vericiliği” mesajı ‘Alak sûresindeki tehdidi içeren âyetler birbirine yakın konuları oluşturmaktadır.
“Okumak”la ilgili ilk âyetleri gereği, sûrede kâinatın okunması, insanın yaratılışı, Yüce Allah’ın cömertliği ve insanı bilgilendirdiği konuları işlenmekte, bazı insanların kendilerini yeterli görerek azgınlaştığı, ibadet edenlere engel oluşları ve onları yalanlayıp gerçeklerden yüz çevirmeleri, bu tür olumsuz durumlardan vazgeçmemeleri halinde böylesi insanların cezalandırılacağı ifade edilmektedir.
Sûrenin son âyetinde, insanları saptırmaya çalışan bu gibilere itaat edilmemesi, secde ederek Yüce Allah’a veya cennete yaklaşılması emredilmektedir.