Mekke’de risaletin 5 veya 6. yılında indirilmiş olması muhtemel olan, 78 âyetten oluşan, adını ilk âyetinde yer alan “merhametin kaynağı” anlamındaki اَلرَّحْمٰن er-rahmân kelimesinden alan Rahmân sûresi, inişe göre 41, resmî sıralamada ise 55. sûredir.
Rahmân sûresi, resmî sıralamada öncesinde bulunan Kamer sûresiyle konu ilişkisine sahiptir. Buna göre Kamer 49’da “her şeyin bir kaderle, yani bir ölçüyle yaratıldığı” ifadesi, Rahmân 5-8’deki “kâinatın düzeni ve dengesi” noktasında büyük bir benzerlik göstermektedir. Bu noktada her iki sûre birbirinin devamı gibi de görülebilir. Rahmân 39-44’te yer alan “suçluların cehennem akıbeti” konusu, Kamer 9-42’deki çeşitli kavimlerin akıbetini özetleyen mesaj içermektedir. Yine bir benzerlik olarak, Kamer sûresi “Her şeye gücü yeten hükümdarın huzurunda” ifadesiyle bitmekte, bu ifade Rahmân sûresinde geniş bir şekilde ve çeşitli konu başlıklarında açıklanmaktadır.
Rahmân sûresi, Furkân 25/60’ta müşriklerin sorduğu “Rahmân da neymiş!” sorusunun cevabı olarak düşünülebilir. Buradan hareketle, Rahmân sûresinin indiriliş zamanı hakkındaki tartışmaların çok anlamlı olmadığını söyleyebiliriz.
Rahmân sûresinin ilk âyetlerinde Yüce Allah’ın insanı yaratan kudret olduğu, insanı kendini ifade edebilme özelliğiyle donattığı, Güneş ve Ay’ın bir hesaba göre varlıklarını devam ettirdiği, bütün mahlûkatın kendi yaratılışlarına uygun bir şekilde O’na secde ettiği beyan edilmektedir. Bu arada kâinattaki denge kanununa gönderme yapılarak, insanların da dengeli olmaları gerektiği, aşırılıktan uzak durmalarının zorunlu olduğu bildirilmektedir.
10. âyetten itibaren, Rahmân’ın çeşitli özellikleri bağlamında yeryüzüne koyduğu nimet ve gıda sistemi ile insanın yaratılışı konusu, ayrıca kâinat kitabından muhteşem konu başlıkları yer almaktadır.
29. âyetten itibaren, konu insanların Yüce Allah’a muhtaç oluşu gerçeğine getirilmekte, nankör insan tipinin Allah’a karşı densizliği bir meydan okumaya dönüştürülmektedir. Daha sonra mesele kıyâmet-âhiret sürecine getirilmekte ve hak düşmanlarının sorgulanmaya gerek kalmadan azaba çarptırılacakları haber verilmektedir.
46. âyetten itibaren, söz iyi insanlara ve onların mahşerdeki ödüllerine getirilmekte, değişik özellikleri bulunan dört cennet tanıtımı yapılmaktadır. En sonunda ise Rabbimizin sonsuz azamet ve ikrâm sahibi oluşu hatırlatılarak, sûre sona erdirilmektedir.
Rahmân sûresinde 31 defa “O halde, Rabbinizin nimetlerinin hangisini yalanlayabilirsiniz ki!” cümlesi yer almaktadır. Bu ifade, sonunda getirildiği her âyet grubundaki mesajı vurgulamak için zikredilmekte ve Kur’ân’ın bu sûresi bir başka güzellik abidesi olarak insanların anlayışına sunulmaktadır.