Medine’de hicrî 8 veya 9. yılda indirilmiş olması muhtemel olan, Kur’ân’ın en kısa sûrelerinden biri olan, 3 âyetten oluşan, adını ilk âyette geçen ve “yardım” manasına gelen نَصْر nasr kelimesinden alan Nasr sûresi, inişte 111, resmî sıralamada 110. sûredir.
Bu sûresinin Kâfirûn sûresiyle yakın bir irtibatı vardır. Bu irtibat, sözü edilen yardıma ve fethin veriliş nedenine bağlanmalıdır. Bizce bu neden, muhtemelen Hz. Peygamber’in Kâfirûn sûresinde dile getirdiği “ben, sizin taptığınız gibi o varlıklara tapmadım, tapmıyorum ve tapmayacağım” kararlılığıdır. İşte bu kararlılık, ona Yüce Allah’ın yardımı ve Mekke’nin fethi olarak geri dönmüştür.
Bu sûrede, genel tercihe göre Mekke’nin fethi müjdelenmektedir. İnsanların gruplar halinde Yüce Allah’ın dinine gireceği ve bunu Hz. Peygamber’in de göreceği ifade edilmekte, bu nedenle Yüce Allah’a hamdetmesi ve istiğfarda bulunması ondan istenmektedir.