Mekke’de risaletin ilk dönemlerinde, 2 veya 3. yıllarında indirilmiş olması muhtemel olan, 15 âyetten oluşan ve adını ilk âyette geçen “Güneş” anlamındaki الشَّمْس eş-şems kelimesinden alan Şems sûresi, iniş sırasına göre 28, resmî sıralamada ise 91. sûredir.
Şems sûresinin, resmî sıralamada öncesindeki Beled sûresiyle çeşitli yönlerden anlam bağı vardır. Bu çerçevede her iki sûrenin de “yeminlerle başlaması, insanın yaratılış özellikleri, bunların olumsuz yönde işletilmesi, inkârcı azgınların azapla buluşturulacağı gerçeği” gibi konuları zikredebiliriz.
Yüce Allah, Şems sûresinde “Güneş’e ve (gün boyu devam eden) aydınlığına, o (Güneş)i takip ettiğinde Ay’a, onu (Güneş’in ışığını) açığa çıkarttığında gündüze, (ışığını) örttüğünde geceye, gökyüzüne (uzaya) ve onu bina eden (kuvvet)e, yeryüzüne ve onu yapıp döşeyen (kudret)e, nefse ve onu düzenleyen (yaratılış amacına uygun birtakım kabiliyetler veren güc)e, sonra da (nefse) kötülük ve (kötülükten) korunma (gücü)nü ilham eden (eşsiz iradey)e yemin olsun” şeklinde yedi varlığa yemin ederek, insanların yaratılış özelliklerini gündeme getirmektedir.
Kendilerine yemin edilen bu varlıklar önemli olsa da, gözden kaçırılmaması gereken nokta, o varlıkları yaratan güce dikkat çekilmesidir. Çünkü yeminlerden sonra gelen ilk cümlede insanın yaratılışına, bir anlamda fıtrat hamuruna Yüce Allah’ın yerleştirdiği fucûr ve takvâ özelliklerinden söz edilmekte, sonrasında ise yeminlerin gerekçesi “(nefsini kötülüklerden) arındıran kişi kurtuluşa ermiştir. Onu (kötülüklere) gömen de ziyana uğramıştır” ifadesiyle dile getirilmektedir.
11. âyetten itibaren, yaratılışın asıl amacı, varlıklara bakarak yaratıcıyı bulmak veya âlemden Allah’a ulaşmak olduğu için, bu gerçeği fark edemeyenler, Semûd kavmi örneğiyle tanıtılmakta, verilen nimetlerin ve sunulan imkânların farkına varılmaması durumunda, yaşanacak felakete ve ibret içerikli sonuçlara vurgu yapılmaktadır.
Âyet sonlarındaki hâ zamiriyle sağlanan ses uyumu, sûrenin bütün âyetlerinin aynı anda indirildiğinin bir göstergesi olarak kabul edilebilir.