Mekke’de risaletin ilk döneminde indirilmiş olması muhtemel olan, 30 âyetten oluşan ve adını ilk âyette geçen “sabah” anlamındaki الْفَجْر el-fecr kelimesinden alan Fecr sûresi, inişe göre 11, resmî sıralamada ise 89. sûredir.
Fecr sûresi, resmi sıralamada öncesindeki Ğâşiye sûresiyle anlam ilişkisi içindedir. Bu bağlamda “kıyamet- âhiret sürecine dikkat çekme, dönüşün sadece Yüce Allah’a olacağı ve en büyük azabı O’nun yapabilmesi” gibi ortak konular zikredilebilir.
Fecr sûresinde öncelikle “Fecr’e, on geceye, çift (varlıklar)a, Tek olana ve gelip geçen geceye yemin olsun ki, bun(lar)da her akıl sahibi için bir yemin (değeri) var, (değil) mi?” şeklinde çeşitli zaman dilimlerine yemin edilerek, sağlam akıl sahibi olanlar için bütün bunlarda çok önemli şahitliklerin bulunduğu hatırlatılmaktadır.
6. âyetten itibaren, insanın sapabileceği ifade edilerek, bu husus, ‘Âd, Semûd ve Firavun şeklinde üç kavmin örnekliğinde dile getirilmekte, bunların birer bozguncu olarak yaşadıkları beyan edilmekte ve muhataplar uyarılmaktadır.
15. âyetten itibaren, “Şöyle insan(lar) vardır: Rabbi kendisini imtihan edip ona ikramda bulunduğunda ve bol nimet verdiğinde, ‘Rabbim bana ikram etti’ der(ler). Onu imtihan edip rızkını daralttığında ise, ‘Rabbim beni rezil etti (beni ihmal etti)’ der(ler) “ifadeleri gereği nankörlerin veya Yüce Allah’ı hesaba katmayanların nasıl bir yanılgı içerisinde oldukları, malı tüketme biçimlerinden örnekler verilerek sunulmakta, yetimlerin ve yoksulların gözetilmemesi temel sorun olarak belirlenmektedir.
23. âyetten itibaren, “Hayır, (hayır bu yaptıklarınız doğru değil); yeryüzü parça parça dökülüp dağıldığı, melekler saf saf dizili iken Rabbin(in yargılama emri) geldiği zaman, (durumunuz ne olacak?)” ifadesi gereği insanoğlunun mahşerde gerçeği fark edeceği, ancak bunun hiçbir işe yaramayacağı ve çeşitli pişmanlıklar yaşanacağı belirtilerek, dünya hayatında Yüce Allah’ı hesaba katmayanları acı bir azabın beklediği, öyle bir azabı O’ndan başka hiç kimsenin yapamayacağı bildirilmektedir.
Sûrenin sonunda, çift yönlü bir mesaj içerecek şekilde hem Yüce Allah’a güvenerek hayatı O’nun istediği gibi yaşayanlara müjde, hem de sahte huzura aldananlara yönelik şöyle bir uyarı bulunmaktadır: “Ey huzurlu insan! Sen (Allah’tan) memnun, (Allah da) senden razı olarak Rabbine dön. (Seçkin) kullarım arasına katıl ve cennetime gir!”