Mekke’de risaletin ilk döneminde indirilmiş olması muhtemel olan, 11 âyetten oluşan ve ismini ilk âyetindeki “düşmanlık yapanlar” anlamındaki الْعَادِيَات el-‘âdiyât kelimesinden alan ‘Âdiyât sûresi, iniş sırasına göre 14, resmî sıralamada ise 100. sûredir.
‘Âdiyât sûresinin resmi sıralamada önce bulunan Zilzâl sûresiyle yakın anlam ilişkisi vardır. Zilzâl’de inkârcı insanın mahşer yargılamasındaki durumu ele alınmıştı; bu sûrede de düşmanlık yapanların âhiretteki sonlarına değinilmektedir. Her iki sûrede de, diriltilmeden ve amellerin sahiplerine gösterilmesinden söz edilmektedir.
‘Âdiyât sûresi “Öfkesinden dolayı soluk soluğa kalan düşmanlar, (kalplerindeki) kin ateşini (etrafındakilere) saçanlar, kin ve öfkeleriyle sabahlayanlar (kendilerine) şahit olsunlar (onlara yazıklar olsun!) (Sırf bu sebeple), onlar tozu dumana katıp (bu sayede) toplumun ortasına dalmışlardı (onları derinden yaralamışlardı)” ifadeleriyle başlamakta, saldırganlığı başka insanlara zarara dönüşen, Yaratanına karşı nankörlüğü vurgulanan ve dünya malına aşırı düşkünlüğü eleştirilen nankör insanın, âhirette hiçbir şeyinin gizli kalmadan deşifre edileceği hatırlatılmaktadır.